Bitmeyen Hikâye II – Arsızın Gemisi

2007

…gözlerini kapattı…

Fini: İyi öyleyse anlat bakalım.

Rimunu: Kapat gözlerini. inanır mısın bilmem. “Eğer gerçekten aynı anda uyursak, aynı rüyayı görebileceğimizi?”

Fini: Muhtemelen bir uyarı niteliği bu? Ama arafta kalmaktan ziyade bu sadelik üzüyor beni ilişkimizde. Yine de deneyeceğim…


…gözlerini açtı…

(Büyük bir fırtına hüküm sürerken bilinmeyen bir okyanusun ortasında, bir gemi belirdi görünümü hafif ama bir o kadar da zarif…)

Fini: (Boşluktan denize düşer.) imdat kurtarın beni! imdat! Gemideki! Hey! Her kimsen yardım et! Fiilen bir ölü olacağım şimdi! (Elini bir el tutar beyaz takım elbiseli adamın) Fiilen bir ölü olacaktım. Aman! Neyse! Aaah! Ne korkunçtu ama! Bu ne böyle ya? Ne saçma!

…gözlerini kapattı…

Fini: (Rimunu kolunu tutar Fini`nin.) Bırak beni, gideceğim. (Kolunun sıkıldığım fark eder Fini) Yaa! Aah! Canımı acıtıyorsun ama!

Rimunu: Şşh! Gözlerin gözlerim olsun. Benimkilerde senin…

…gözlerini açtı…

Fini Takım elbiseli! Aaah! Ne tarif edilemez bir an! Aaah! Ne feciydi! Az önce boğulacaktım ve… Tanrım çok tahrik ediciydi.

Adam Kimin için?

Fini Bilmem? Garip olan ben değilim, sen söyle! Korkuyorum…

Adam ölmekten mi?

Fini Evet herkes gibi ölümden korkuyorum.

Adam: İkisi ayrı şeyler, ölmek ve ölüm!

Fini: Nasıl yani? (Geri çekilerek.) Bu ne saçma! Bu, kapının üstündeki kamerada ne?

Adam: Her kapıda var. Hızlı yürü, açıklayacak fazla vakit yok. (Güverteye götürür Fini`yi adam ve bir odada sehpaya oturtur daha sonra ardından korkutan bakışlarıyla…) ölümü uzatmanın tek yolu bilgidir. Bilgi sağlıklı bir yaşamla birleştiğinde, denge ve inançla birleşerek gerçek insanın gerçek yaşamını ortaya koyacaktır.

Fini: Ne?

Adam: ölüm, Fini! Korkutucu fakat o anlıktır, ölmek ise arzu fakat bir ıstıraptır.

Fini: Nasıl yani?

Adam: Kadın! Aldatıcı ve kısa ömürlü!

Fini: Kadın düşmanı mısın sen be? Hasta adam! Yine mi kamera var?

Adam: Kadın! Kendini tutamayan, ne oldum delisi, günahkâr, şehvet düşkünü, pisboğaz, acımasız, yüreksiz, kem sözlü, aldatıcı ve kısa ömürlü!

Fini: Ne! Ne?! (Ağlamaklı ve korkarak…) Nee?!

Adam: Siz! İnsanlar!

Fini: Ya kadınlar?

Adam: Ayrısınız? Galiba? Öyle mi? Sadece şirinsiniz. Olağan!

Fini: Hıh! Kadını güzel yapan Tanrı, sevimli yapan ise şeytandır.

Adam: Alkış! (Alkışlar Fini`yi adam.) özenle kelime seçiyorsun. Ama sahte değilsin. Rahat ol!

Fini: Teşekkür ederim, (İçi rahatlayan Fini ayağa kalktı ve tatlı tatlı gülümsedi adama.)

Adam: (Aynı anda lafa girerler.) İsminiz ne sizin?

Fini: İsminiz ne sizin? (Gülüşürler.)

Adam: Lütfen siz?

Fini: Adınız ne sizin? (Aniden üstteki tulum dolaplarının birinin arkasından bir yaratık çıkar, uzun ve sallanan kulaklarıyla korkutur Fini`yi.)

Puck: Rabzud min Kali! (Fini korkudan çığlık çığlığa koşuşturur önce odada, sonra çömelir ve kafasını dizlerinin arasına alarak sessizce bir şeyler konuşur krndi kendine… Adam elini Fini`nin kaf aşina götürerek saçım okşar. Diğer eliyle de yaratığa gitmesini İşaret eder ve yollar.)

Adam: Unutma!

Fini: Hıı? (Der ağlamaklı ve hüzünlü bakışlarıyla Fini…)



Adam: Kişi yere düşünce, kendisini yerin yardımıyla kaldırır. Ama şu an anlayamazsın sen bunu.

Fini: Neden? (Der hıçkırıkları dinen Fini.)

Adam: Çünkü karada değiliz. (Güler ikisi de.)

Fini: Seni anladım. Neydi o yaratık? Anlamıyorum.

Adam: Dediğim gibi giydiğin ayakkabı değil, atacağın adım önemlidir. Her zaman!

Fini: Her zaman?

Adam: Her zaman! (Gülümser. )

Fini: Adın ne senin?

Adam: Yok.

Fini: (Cilveli bir biçimde…) Yalan! Yalan!

Adam: (Birden sinirlenir adam.) Sen yalan nedir bilir misin ey Kadın!

Fini: Dur lütfen kızma! Ne olur? (Ağlamaklı.) Niye böyle yapıyorsun?

Adam: (Hala öfkeli ve hiddetli adam…) Yalancılık, insanın bilmediği şeyler üzerine düşünmesi ve konuşmasıdır. Burada kurgusal yalanlardan bahsetmiyorum. Adam olarak konuşuyorum. Bu yetmez mi sana? (Fini`nin yanağından bir makas alır.)

Fini: Tamam. (Darılmış ama daha mutlu olmuştur.) Tamam.

Adam: Bak bana! Kadın!

Fini: (Cilveli ve kırılgan…) Adım Fini.

Adam: Sadece bilgi yeterli değildir, insan bilgi sahibi olabilir, fakat arzuları gene de çatışabilir. Bir arzu bizi bir yere doğru çekebilir. Ne yapacağımıza bir türlü karar veremeyiz. Muhakkak ki, bizim amacımız tek bir doğrultuda hareket edebilecek bir BİRLİK kazanmaktır. Bu birliği elde etmeden bir yere ulaşmak imkânsızdır. Ama bu nerdeyse imkânsız bir idealdir. O duruma erişebilmek için kendimizi çok iyi tanımanız gerekmektedir. Oysa şimdi içinde bulunduğumuz durum, yani kendimizle ilgili bilgiler açısından cahil oluşumuz, o şekildeki bir birliğe kavuşmanın imkânsız olduğuna bizi inandırır ve korkutur. Şimdi kendimden bir şeyler söylüyorum! Bana inan… Amacın bir olsun, ama hedefin çift olsun. Attığın her adımında sende bir bütün olarak ilerle ve KENDİNİ BİL. Çok yorgun görünüyorsun. Emin ol uzaktan geldin. Hadi biraz uyu. (Fini`yi yatak odasına götürüp yatırır. Fini hemen uykuya dalar. Adam yüzünü kapıya dönerek basını eğer ve konuşur…) insanlar düşünmeye üşendikleri zaman, inanç ya da inançsızlık yolunu seçerler, bu bir tür tembelliktir. Bunun içinde, insanın kendini hatırlaması gerekir. (Yüzünü Fini`ye dönerek.) Hatırla kendini Güzel Kadın! Krisna ve Rodha yol göstersin sana… (Adam odadan çıkar ve kapıyı kapatarak yandaki odaya gider. Kapıya yüzünü dönerek, kafasını yere eğer.) Evet, seni Kozmik Şakacı! Sıra sende şimdi! Her bilgi daha üstününe zemin hazırlar. Benimsetici bilgiler ise, üstün bilgiyle en güzel zeminleri hazırlayanlardır… (Bir adam daha gelir, siyah takımlı…)

2.Adam: Ya da kendi tanrısı olsun. Çünkü insan, kişisel cehaletle örtülmüş bir Tanrı`dır. Tanrı ile insan arasındaki fark ise şudur, insan, cehaletin boyunduruğu altındadır, oysa Tanrı, cehaleti kontrol eden varlıktır.

Adam: Hoş geldin! Dikkat et! Günahların seni takip etmesin.

2. Adam: Ne diyorsun?!

Adam: Baksana arkanda nasıl birikmiş bekleşiyorlar. Öyle tökezliyorsun.

2. Adam: Hahahahaha! Tamam, Bay Shakespeare.

Adam: Ne çabuk Shakespeare oldun!

2. Adam: Ne çabuk olduk! Diyecektin…

Adam: Olduk mu? Şşh sessiz ol… Fini uyuyor… (Tüm okyanusta, gemide ve her yerde bir sarsıntı olur ve bitmez, devam eder…)


:…

:…

:…


Adam: Mu?

:…

:…

:…


2. Adam: Ne oluyor?

:…

:…

:…

Puck: Bir o yana, bir bu yana, bir o yana, bir bu yana, başları dönecek dolana dolana, bir o yana bir bu yana…

:…

Adam: Aaah!

:…

:…

:…

:…

2. Adam: Şunu da al!

:…

:…

:…

:…

2. Adam: Hadi!

:…

:…

:…

Adam: Son sözün bu mu?

:…

:…

Adam: Ahmak!

:…

:…

:…

2. Adam: Kaçınılmaz olana gidiyorum!

:…

:…

:…

:…

Adam: Aah…

Fini: Hayır! Hayır, ne olur gitme, bırakma beni bu denizde! Ben sensiz ne yaparım? Hayır! Hayır! Her şeyi düzeltebiliriz! Ne gerekiyorsa yaparım! Tüm bu fırtınayı bitiririm! Başa dönerim! Onu bulurum! Seni korurum! Her ne olduğunu bilmesem de başarırım! Yeter ki gitme!

Adam: Hiçlik… Bu hiçlik… Gökyüzüne bak… Denize… Kapılara… Dolaba… Bardağa… Solucana… Taneye… Her yer ölü! Anlamsız sallantılar! O artık her yerde Fini. Seni seviyorum ama seni koruyamayacağım içinde ölüyorum en ıstıraplı şekilde… Ah…

…gözlerini bir daha hiç kapatamadı…

Hayır! Olamaz bu neden! Hep senin yüzünden! :Fini: Kameraları oldum olası sevmem zaten! Bakma bana öyle! Önüne bak! Bu hiçliği doldur! Ne bu! Tek kişilik bir oyun mu? Gerekirse oynarım tamam mı? O gitti tamam mı?! Adım bile silen o hiçliğe gitti! Parantezler bile bitti mi? Yok böyle bir şey! Bende gidiyorum! Ama dür! Hiçliğe değil, her yere! Aah! Hayır, atlama dür! Ne yazık, benim zaten yapacağımı yaptı o. Öyleyse bu çıngıraklı ereği susturmanın vakti gelmiştir… Hey! Hey! Ödlek görüyorum seni! Korkak! Gelsene! Hey! Hey! (uçar kapının üstüne ve eliyle kapatır kameranın objektifin!
(Sessizce…) Seni görüyorum! (“Aniden arkasında oluşur, ona da diğer eliyle arkasına uzanır) Seni de!.. (Arkasındaki kamerayı eliyle kırar, sonra tüm kameralarda paramparça olur ve… Bembeyaz olan her yerde biri görünür ufuktan ve hızla karşıda belirir. Puck…) Bu arada kırdıysak sizi, affedin bizi ve hoşgörün! Bir daha aynısı olursa kızın bana ve en yalancı Puck deyin. Ha bu arada ağrınıza gitmesin. Hadi şimdi yukarıdaki boşlukları doldurun bakalım, ben dolduramadım?..


:Puck

© U. U.

error: