Halt

03/2021

Çünkü azmettirici yanımdaydı kendimi ikna ederken. Çünkü bunu istedim.

Çünkü şarkılardan tiksiniyordum ama onları sevmiştim.

Çünkü benzeri düşlere girmeye yeminli kalemimi umutlu gökyüzüne dikmiştim.

Çünkü sahil bomboştu. Çünkü sahil seninle hınca hınç doluydu.

Çünkü çok güzel gülüyordun. Çünkü ciğerlerinden dışarıya doğru parlıyordun, etrafını yakabilecek alevlerle. Lakin acıyı minik ısırıklara dönüştürecek merhemini sürmeyi de ihmal etmiyordun.

Çünkü güneş çok yaşlıydı, biz genç ve biz çok yaşlıydık, güneş ise çok genç. Çünkü müthiş hayaller için bulutlar tam konumundaydı ve dalga geçmek için orada olacaktı kader.

Çünkü hep yenildik. Üst üste yığılanların tepesinden kucak dolusu küfürlerimiz harp dansı ederdi çılgınca.

Çünkü acıtıyordu yavaş yavaş yığıntı tepeleri. Çünkü kanına karışmaya başlamıştı paslanmış zaman. Çünkü bunu görüyordum. Çünkü ben de o yolların birinde kaybolmuştum. Çünkü kazandım, kaybettin. Çünkü pes ettin.

Çünkü en ağır olanı taşımıştım sana, tam dibinde kaybolmuştum, bakışlarında. Çünkü gözlerin buldu benden ötesini, parçalayarak göğsümden içerisini. Çünkü yalan söylemiştim. Çünkü ben bendim. Çünkü sen sendin. Çünkü yalan bizdik.

Çünkü beni sevmiştin. Çünkü sarılmayı seçmiştin. Aslında umurunda olan kendindin.

Çünkü rastgele değildin, ilk kez kontrol edebiliyordum sonu olmayan sınırları. İlk kez bir sırrı sevmiştim.

Çünkü yıkıldıkça üstüne yenilgilerin daha da kanadın. Kandan bir gözyaşı nehri akıttın. Niceleri boğulurken bu zor yolculuğu göze aldım. Sana doğru ve biraz da bana doğru derin bir girdapta kayboldum. Ne seni kurtarabildim ne kendimi.

Çünkü aynaları kırıldı gerçeklerin. Tanınmaz halde hayallerimizin yalınayak uzaklaşıp kaybolduğunu bile unuttun. Sırasıyla sen sonra ben ve ben sonra sen tekrar tekrar kaybolduk.

Çünkü hem savaşmaya hazırdık hep hem de atlamaya uçurumlu yalnızlardan. Çünkü öyle sandım. Çünkü ben bendim. Çünkü sen ben değildin. Ben de sen olmadım. Biz bize hain olduk. Ben sustum ki bitsin. Göğsümü parçalayan yaratıkla kayboldum gece yarıları. Senin ışığın yanmıyordu. Sabahların konuşkan sataşmalarına güvendim, devam ettim yoluma.

Çünkü çok yalnızdın ama gülmeye yeminli çehren o hissi tutuyordu kimsesizliğinde. Daha evvelden tanışıklık hissini… Yalnızlığın ihtişamlı macerasında iki kişilik bilet ayırmaya karar verdik o gece. Tek bir boyunda iki yönü gördük. Artık her şekilde güneşi yakalayacaktı onurumuz. Kırılgan düşler giyindi kuşandı zırhını ve kılıçlarını, tekrar güçlendi. Kum havuzunda oynayan kısacık bir ömürde tanıştık, dağları yutacak o kısacık anda ise yemin ettik. Çünkü kelimelerle oynadık, eğdik büktük dostluğu, kuralları yıktık, kaybolduk zamanda.

Çünkü dün de gitmiştin önceki gün de bugün de… Hep gittin, sürekli gittin. Yolundan dışarı, aklından içeri…

Çünkü biraz cehennem sığdırılmış çantalarımızla hep var olmayı başardık. Sen halt ettin ben görmezden geldim, ben halt ettim sen afettin. Haltlarımızı sevdik sanarken cinayet işledik.

Çünkü çok erkendi, çünkü hiç tahmin edilemez olandı. Çünkü ne sen ne de ben hazırdık. Çünkü hala hazır değiliz. Çünkü ne ilk gün ne de son gün cebimize sığmıyor.

Çünkü havada uçuşan utanç dolu bizler iftiharla haltlarımızı sunuyor.

unedited

© U. U.

error: